Çocuğum erkenden büyüdü serpildi!

06.10.2013 12:05

 

 
HATICE TUBA ÇETİNKAYA
Sayı: 130 | 2 Mayıs 2013

Ergenlik, hem geçiş aşamasında olan ço cuk için hem de onunla birikte bu sürece dahil olan ebeveyn için bir imtihandöne mi. Peki ya çocuğunuz normalden erken gelişmeye başladıysa sizi neler in beklediğini biliyor musunuz?

 

Çoğumuz 8-9 yaşlarında bir çocuğa kıyafet almaya çalıştığımızda, genellikle 12-13 yaş aralığındaki beden ölçülerine bakıyoruz. Bu durumu da “Şimdiki çocuklar çabuk gelişiyor. Hep bu yediğimiz hormonlar yüzünden!” düşüncesi üzerine temellendiriyoruz. Yeni nesil çocuklar daha erken ergenliğe giriyor ya da ergenlik belirtileri küçük yaşlarda ortaya çıkmaya başlıyor. Acaba artık kanıksadığımız bu hızlı ve hormonlu çağdaki ‘erken ergenlik’ normal bir durum mu? Yoksa çocuklarımızda gördüğümüz ergenlik belirtileri tahmin edemeyeceğimiz hastalıkların habercisi mi?

Dilimize pelesenk olmuş ergenlik döneminin kızlardaki normal yaş aralığı 8-13, erkeklerde ise 9-14. Çocuğu erken gelişen bazı ebeveynler, “Benim çocuğum hızlı büyüyor, iyi besleniyor, bizde zaten bu durum genetik.” gibi düşünse de durum o kadar basit değil. Çünkü ergenlik belirtilerinden herhangi biri ya da daha fazlasının kızlarda 8, erkeklerde 9 yaşından önce görülmesi, erken ergenlik problemine işaret ediyor.

Hormon katkılı besinlere dikkat!

Çocukları vaktinden önce gelişmeye iten sebeplerin başında, hormonlu ve katkılı gıdalar geliyor. Büyüme hormonu eklenerek yetiştirilen meyve ve sebzeler, yine hormon (özellikle östrojen) eklenerek hızlı büyütülen tavuklar ve yumurtaları, hormonlu büyük/küçükbaş hayvanların et ve sütleri çocuklarda hormon uyarısına neden olabiliyor. Ancak gelişme çağındaki çocukların tek düşmanı bu besinler değil. Östrojen hormonunu taklit eden ya da sentetik östrojen olarak kullanılan bazı kimyasallar da vücudun erken olgunlaşmasına yol açıyor. Örneğin bazı elektronik eşyalarda bulunan ‘PBB’ kimyasalı içeren nesnelerle hamileliklerinde fazla zaman geçiren annelerin kızları ergenliğe erken girebiliyor. Dolayısıyla annelerin hamilelikleri bile çocukların ergenlik sürecini etkileyebiliyor.

Geçmişte yapılan bir araştırma, kilolu kız çocuklarının zayıf olanlardan daha çabuk ergenliğe girdiğini savunuyormuş. Fakat Jinekolog Opr. Dr. Evrim Aksoy, burada asıl etkenin kilo değil vücuttaki yağ oranı olduğunu, yeni bulguların da bunu desteklediğini ifade ediyor. Bunun yanı sıra Arizona Üniversitesi’nin bir araştırmasına göre, anne ve babası erken yaşlarda boşanan, babası uyuşturucu bağımlısı olan veya hapishanede uzun süre geçirmiş olan kız çocukları da ergenliğe erken giriyor. Doktorumuz bu durumu, “Hayat çocuklar için zor ve stresli bir hale geliyorsa vücut kendi kendine olgunlaşmak gerektiğini düşünüp bunu uyguluyor.” şeklinde açıklıyor.

Ergenliğe erken giren çocuklar, yaşıtlarından önce büyümeye başladığından, kemiklerdeki büyüme noktaları daha önce kapanıyor. Bunun sonucu olarak, akranlarından kısa boylu olabiliyorlar. Op. Dr. Aksoy, normal dönemden önce erişkin görünüme ulaşma ve adet kanaması gibi durumların çocuğu psikolojik olarak kötü etkileyebileceğini hatırlatıyor bize. Ardından erken gelişmenin altında yatan ciddi bir sağlık problemi olabileceğine işaret ediyor. Bu durum özellikle erkeklerde beyin, böbreküstü bezleri ve yumurtalık-testislerde tümör veya hastalıkların habercisi olabiliyor. Dolayısıyla tanı koymakta geç kalmamak için ailelere çocuklarını takipte ve tedavi sürecinde büyük iş düşüyor. Tedavide çeşitli ilaçlarla aktif olmuş sistem bastırılarak çocuğun ergenliği durduruluyor. Normal ergenlik yaşı geldiğinde ise bu ilaçlar kesilip çocuğun ergenliğe girmesine izin veriliyor. Ayrıca çocuğun yaşadığı süreçte psikolojik yıpranması düşünülerek bir psikolog veya psikiyatristten yardım alınması da tedavinin önemli bir ayağını oluşturuyor. h.cetinkaya@zaman.com.tr

Erken ergenlik,çocukları nasıl etkiliyor?

Op. Dr. Evrim Aksoy, gelişme çağına erken başlayan çocuklarda meydana gelebilecek sıkıntıları şöyle sıralıyor:

Ruh ve beyin gelişimi açısından çocuk ancak vücut yapısı olarak erişkin görünümünde olan bu çocuklar kısa boylu kalabiliyor.

Kimlik çatışması yaşayabiliyorlar.

Agresif, kendine güvensiz, değersizlik duygusuna sahip bu çocuklarda madde bağımlılığı, intihar eğilimi görülebiliyor.

Arkadaşları, ailesi ve öğretmenleriyle iletişim problemi yaşayan çocuk, okulda da başarısız olabiliyor.