Baltayı bilemek

03.04.2012 12:12

 Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş. Bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor  ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamları da  arkadaşından  bir kaç saat  sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş.  İkinci adam ise arada bir  dinleniyor  ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar.

Sonuç: İkinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş. Birinci adam öfkelenmiş: “Bu nasıl olabilir” Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken ise başladım,  senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu işin sırrı ne?”

İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş: ”

Ortada bir sır yok.. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir  dinlenip  baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir.

 *

“Kendimizi geliştirmek, baltamızı bilemektir” Kendimize zaman ayırıp, yaşamımızı objektif bir bakışla gözden geçirmektir. Zayıf bulduğumuz alanlarımızı geliştirmek için çaba göstermektir. Bu, zihnimizin, ruhumuzun, karakterimizin güçlenmesi için olmazsa olmaz bir koşuldur.

Bireysel ve iş yaşamımızda başarılı, mutlu ve doyumlu olmak istiyorsak, baltamızı bilemek için kendimize zaman ayırmalıyız.

Bazen herkesin yaptığı ama çoğunlukla öğrencilerin yaptığı en büyük hata; zamanında yapılması gerekenleri yapmamaktır. Ders çalışırken düzensiz ve plansız çalışırlar. Sınavlara ancak çok kısa bir süre kalınca çalışmaya başlarlar. Hem de bazen uykularından bile fedakârlık ederek sınavlara hazırlanırlar. Sınav sonrasında da “ben o kadar çalıştım, kaç gece uykusuz kaldım ama sonuçta yine zayıf aldım, bari hiç çalışmayayım.” düşüncesine kapılırlar.

İş hayatında da durum farklı değildir.  Dinlenmeden , tatil yapmadan, sürekli çalışınca daha başarılı, daha zengin olunacağı düşüncesine kapılarak, hem iş stresini yaşıyorlar, hem de enerjileri azalıyor.

Düzenli ve planlı çalışın ve  dinlenmeye ,  eğlenmeye  de zaman ayırın.  

Sevgili öğrenciler, Cumhuriyetimizin 100. yılına damga vuracak olan sizler, önce kendiniz sonra  aileniz ve ülkemiz adına sorumluluklarınız vardır. Başarısızlığınız için birçok geçerli mazeretiniz olabilir. Unutmayın ki hiç kimse mazeret bulmada başarısız insan kadar yetenekli değildir. Mazeretler başarının önündeki en büyük engellerdir. Kurtuluş savaşında Türk Milletinin de haklı ve geçerli mazeretleri vardı ama hiç kimse mazeretlerin arkasına sığınmadı. Kurtuluş savaşı tüm mazeretlere rağmen kazanıldı. Sizler de kendi kurtuluş savaşınızda başarılı olmak için mazeretlerin arkasına gizlenmeyin. Hayatta mutlaka başarılar kadar başarısızlıklar da yaşayacaksınız. Başarısızlıkları bir son değil bir başlangıç olarak kabul edin. Başarısızlıklardan ve hatalardan ders alın. Her hatayı sizin yapma lüksünüz yok. Başkalarının hatalarından da ders almayı bilmelisiniz. Büyümek için acele etmeyin. Öğrenciliğin keyfini çıkartın ama hakkını da verin. Unutmayın ki bir gün maziye dönüp baktığınızda yaptıklarınızdan çok yapmadıklarınız için pişmanlık duyacaksınız. Keşke’lerinin az,  iyi ki’lerinin çok olduğu öğrencilik yılları yaşaman dileği ile…